OLMAK İSTERDİM

Şu anda İstanbul’da olmak isterdim.
Mihrabat Korusu’nun dar yollarında seninle
Yan yana, yana yana yürümek,
Bir de martıların kanatlarından seyretmek İstanbul’u..

Bir de sen olacaktın yanımda adamım.
Bakarken Çamlıca’dan mehtaba,
Dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını
Ve ben senin gözlerinde kaybolurken,

Seni Seviyorum diye haykıracaktım Marmara’ya.

Şimdi yanımdasın belki ama,
Ne Mihrabat Korusu’nun dar yollarında,
Seninle yan yana, yana yana
Yürüyebildik..

Ne de bakabildik Çamlıca’dan mehtaba,
Ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkılarını.
Sadece kaybolabildim gözlerinde ama
Seni seviyorum diye haykıramadım Marmara’ya…

Özdemir Asaf

Her şiirin yazılmadan önce bir hikayesi vardır, herkesin bir şiiri vardır, birde şiiri okuyanın şiir üstünden çıkarım yaptığı bir hikayesi vardır. Şiirde kime neyi ithaf ettiğimi bir ben biliyorum yaradan dan başka. Kimin için yazmış Asaf bilmiyorum ama ben de kimin için paylaştığımı yazmayacağım. Gizlilik şeyleri yüzünden değil eğer yazacağım isme biri umut bağlarda bir gün bu yazıyı okur umutları incinir güveni sarsılır diye, bu paylaşım güven sarsıp umutları incitebilir gizlilik şeysi olmasa ancak bende onlar yıkıldı tamiri bile yok. Beynin kalpten üstün olduğu an yıkık olmasıdır, beyin üstün olunca kalpten gurur da devreye giremiyor çünkü.